25 Nisan 2010 Pazar

Sarayköy Efe Anıtı ve Meydanı dostlarıyla yeniden buluşuyor...

 

SARAYKÖY EFE ANITI

24 Mayıs 1919'da Sarayköy Halkı M. K. ATATÜRK'ün Samsuna çıkışından 6 Gün sonra; Belediye meydanında toplanarak düşmanı ilçemize sokmayacaklarına dair yemin etmişlerdir. Bu günün anısına bu simgesel EFE anıti dikilmiştir.

Facebookdaki “DÜNYADAKİ SARAYKÖYLÜLER “ Gurubunun iletilerinden oluşan ve Sarayköyümüzün yazılı tarihine bir not düşmek olacağına inandığım aşağıdaki iletileri sizlerin paylaşımına sunuyorum. Sevgiyle kalın.


Dostluk ve esenlik dileklerimle.

====================

Atila Girgin : Başta Sevgili Orhan Güler olmak üzere belgesel nitelikteki bu özgün fotoğraflar için katkısı olan herkese teşekkürler.

====================

Uğur Duranoğlu: 
Bir ara Ağalar camii'nin önündeydi galiba,sonra şehrin girişine konmuştu,karayolu üstüne,şimdi galiba Denizli üçgende bir efe heykeli var,ama aynı heykelmi onu tam bilmiyorum.Fakat hiç biri bu resimdeki kadar asil ,heybetli ve anlamlı değildi...

==================== 

İbrahim Helvacı: Bildiğim ve hatırladığım kadarıyla, Ege Bölgesindeki İLK efe heykeli.olma özelliğini taşıyan bu heykel 1950’li yılların sonlarında açılmış ve bulunduğu meydana da Sarayköylüler Efe Meydanı adını vermişlerdir. 24 Mayıs kutlamaları da o yıldan itibaren yapılmaya başlanmıştır; ondan önceki yıllarda Sarayköy’de 24 Mayıs kutlaması yapılmıyordu. Bu arada, özellikle bazı genç hemşehrilerimizin hatalı olarak söyleyip yazdıkları bir hususun düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum: 24 Mayıs’ın Sarayköy’ün”kurtuluş” günü değildir, çünkü düşman işgaline uğramamış bir yerin “kurtuluş günü” olamaz. Şöyle ki: 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal eden ve Buldan’a kadar ilerleyen Yunan birlikleri Menderes nehrinin öte tarafında durmuş ve Sarayköy’e girmemiştir.Emin Aslan (Tokat) Bey’in anılarında bu durum açıkça yazılmaktadır. İstiklal Harbimize Uşak Cephesinde asteğmen olarak katılan rahmetli dedem Ahmet Karaca ile diğer aile büyüklerimin çocukluğumda bana anlattıkları da bu yöndedir. Yani, Sarayköyümüz İstiklal Harbi yıllarında Yunan işgaline uğramadığı için işgalden kurtulması da sözkonusu değildir. .

==================== 

Orhan Güler: Ağzına diline sağlık İbrahim ağabey,yinebunca işin arasında bizleri unutmuyorsun çok teşekkür ederim.ANITIMIZI VE HEYKELİMİZİ GERİ İSTİYORUZ.bunun ilgili olarak kampanya başlatalım nedersin? Selam ve hürmetler.

==================== 

İbrahim Helvacı: Orhan, asıl ben teşekkür ederim. Sarayköyün geçmişi ile ilgili olarak çocukluk ve gençlik yıllarımda (1950 ila 1970’li yıllar arası) orada yaşadıklarımı ve büyüklerimden duyduklarımı, hatırladığım kadarıyla yazarak katkıda bulunmaya çalışıyorum. Keşke benim kuşağımdan hemşehrilerimle önceki kuşaktan ağabeylerimiz, ablalarımız da yazsalar da, yüzlerce yıl sonra Sarayköy hakkında araştırma yapacak bilim insanlarına "doğru" bilgiler ve belgeler bırakabilsek... Ne yazık ki grupta bu yönde katkı veren sınırlı sayıda hemşehrimiz var. Sarayköylü yaşlı kuşak internete girip yazamasa bile diğer grup üyleri de aile büyükleri ile konuşup onların anılarını buraya yazsa ne güzel olur? Orijinal heykelin Ege bölgesinde İLK efe heykeli olması açısından da tarihi önemi olduğunu yazmıştım. Tabii ki ben de “EFE HEYKELİMİ GERİ İSTİYORUM!” . Dikkatli bir takip sonucu izinin bulunabileceğine de inanıyorum. Rahmetli Ali Rıza Kapancıoğlu dışında, yakın geçmişin tüm belediye başkanları ile pek çok belediye çalışanı halen Sarayköy’de yaşıyor; inşaallah hurdacıların eline düşmemiştir....... 

====================

Ethem Mitroviçe:
Berrin abla bize eski nostaljik hatırlarımızı hatırlattığın için yürekten teşekküler gerçekten kaybolan değerlerimizin nerede olduğunu bir bilebilsek...

==================== 

Berrin Saraç Temizkalay: 
Yorum yapan bütün arkadaşlara TEŞEKKÜRLER... kampanyamı başlatsak,anıtımızı bulma kampanyası... bu konuda bütün sarayköylüleri duyarlı olmaya davet ediyorum....İbrahim bey'e de engin bilgileri için teşekkürler...

====================

Ethem Mitroviçe:
Galiba haklsın berrin abla böyle bir grup kuralım nedersiniz eski değerlerimizi tekrar kazanma yönünden genede payaşımınız için teşekkürler....

==================== 

İbrahim Helvacı:
Heykelin hurdacıların eline düşmediğini, Suat Temizkalay arkadaşımızın gayret ve araştırmaları sonucu Belediye Fen İşlerinin deposunda bulunduğunu az once grubun duvarına yazan Berrin Saraç Temizkalay’ın haberinden öğrendim. Her iki kardeşimize de çok teşekkürler. İnşaallah anıtın parçaları da bulunur da Ege Bölgesinin İLK efe heykeli ve anıtı tüm görkemiyle eski yerini alır… Anıtın parçalarının en azından bir kısmı bulunursa, bir sanatçının yapacağı röleve projesi sonucunda orijinal anıt olmasa da, ona çok benzeyen bir anıt yapılabilir. Bu sanatçı halen Sarayköy’de yaşıyor; hepimizin tanıdığı sevgili ORHAN GÜLER! Belediye Başkanımız Sayın ORHAN KARAKÖSE’nin sağlayacağı malzeme ve işçilikle de Sarayköy Efe’sine ve Anıt’ına kavuşacaktır!

==================== 

İbrahim Helvacı: 
Sevgili Orhan, Berrin kardeşimiz Sarayköyün Efesi’nin fotoğrafını sayfaya koyduktan hemen sonra sen, Berrin hanım ve Ethem arkadaşımız tarafından "ANITIMIZI VE HEYKELİMİZİ GERİ İSTİYORUZ" kampanyasını önererek Çarşamba günü çaktığınız kvılcım, bak iki gün içinde nereye geldi? Suat bey ise konuya “cepheden” girdi ve gitti Efe’yi buldu... Tevazuya gerek yok; aklınıza ve emeğinize sağlık, çok teşekkürler! Başta Belediye Başkanımız Sayın Orhan Karaköse olmak üzere tüm Sarayköylülerin destekleri ile gerçekleştirleceğine inandığım bu anıt heykel tamamlandığında, Efe Meydanında davul-zurna eşliğindeki "Hey gidinin EFE'si" ve "Haydi EFELER!" seslerini şimdiden duyar gibiyim... Selam ve sevgiler…

====================

İbrahim Helvacı:
Sevgili Orhan, yukarıdaki yorumu yazdıktan sonra aklıma rahmetli Nazmi İplikçi ağabey geldi. Biliyorsun, Efe Meydanında şimdi Sarayköy Eczanesi olan yerde Nazmi ağabey ve gene rahmetli eşi Ünsal hanimin eczaneleri vardı; adı da "Ünsal Eczanesi". Her Sarayköy'e gelişimde kendisini ziyaret edip, "ne var ne yok Nazmi ağabey?" diye hatırını sorduğumda hep şu cevabı verirdi: "Ne yapalım İbrahim, Efeyle ben meydanı bekleyip dururuz!" :))) Sağ olsaydı mutlaka efenin yerini bilirdi, ışıklar içinde yatsın!

====================

Atila Girgin: 
Harika. Sen bizim yiğit efemiz, anılarımızın kahraman efesi Sarayköy Zeybeğimizdin. Ne oldu sana . Seni kimler bu hale getirdi EFEM. Sevgili Orhan Kardeşimize sonsuz teşekkürler. İşte Sarayköyümüze yakışan, ismiylede özdeşleşmiş olan, adeta simgemiz olan Efemiz bu. Kentimize ne yapıp, ne yapıp yeniden kazandırılmalı diye düşünüyorom. Bu konuda,Sevgili Belediye Başkanımızın katkı ve desteği ve hatta öncülüğünü bekler, saygılar sunarız.

====================

Berrin Saraç Temizkalay: 
Merhaba arkadaşlar,profil resmindeki EFEANITI,nı bulma çalışmalarımız.sadece EFE'nin bulunmasıyla sonuçlanmıştır, bana göre o EFE ANITIYLA bir bütündü. Hangi zihniyet onu yok etti bilemiyoruz, EFE fen işlerinin deposunda eşim SUAT TEMİZKALAY'ın araştırmaları sonucunda bulunmuştur....ANIT hakkında bilgisi olanlar umarız çıkar...Şimdiden teşekkürler...

====================

Ethem Mitroviçe:
Tamam berrin abla umarım eski değerlerimize sahip oluruz tekrar

====================

İbrahim Helvacı:
Berrin ve Suat kardeşlerimize çok teşekkürler. İnşaallah anıtın parçaları da bulunur da Ege Bölgesinin İLK efe heykeli ve anıtı tüm görkemiyle eski yerini alır… Anıtın parçalarının en azından bir kısmı bulunursa, bir sanatçının yapacağı röleve projesi sonucunda orijinal anıt olmasa da, ona çok benzeyen bir anıt yapılabilir. Bu sanatçı halen Sarayköy’de yaşıyor; hepimizin tanıdığı sevgili ORHAN GÜLER! Belediye Başkanımız Sayın ORHAN KARAKÖSE’nin sağlayacağı malzeme ve işçilikle de Sarayköy Efe’sine ve Anıt’ına kavuşacaktır!

====================

İbrahim Helvacı: 
Efeye tekrar kavuşmamızı sağlayan herkese içten teşekkürler. Acaba heykelde kırık-dökük var mı, yoksa sadece yüzeyde mi bozulma var? Her durumda onarılabileceğini sanıyorum; yeter ki konunun uzmanına ulaşabilelim. Efeyle Sarayköyün tekrar kavuşmalarına sevinirken aklıma takılan bir soru oldu: Sarayköyümüzün sembolu olan, hepimizin gözbebeği Efe heykelini yapan sanatçının adını bilen, duyan var mı?

İbrahim Helvacı Efemizle ilgili yazışmaların tamamını tartışma panosuna koyarak derli-toplu hala getiren has Sarayköylülerden sevgili Atila dostuma çok teşekkürler.

====================

İbrahim Helvacı:
Efeye tekrar kavuşmamızı sağlayan herkese içten teşekkürler. Acaba heykelde kırık-dökük var mı, yoksa sadece yüzeyde mi bozulma var? Her durumda onarılabileceğini sanıyorum; yeter ki konunun uzmanına ulaşabilelim. Efeyle Sarayköyün tekrar kavuşmalarına sevinirken aklıma takılan bir soru oldu: Sarayköyümüzün sembolu olan, hepimizin gözbebeği Efe heykelini yapan sanatçının adını bilen, duyan var mı? 

==================== 

Orhan Güler: 
Gruba girdiğimde Kaşılaştığım manzara karşısın da inanın çok duygulandım Atila bey İzmirden,İbrahim abi Ankaradan, inanılmaz destek veriyorlar.Bence işte çağdaş Yiğit efelerimiz'e en güzel örnek.Kendileri burada olmasada Kalbleri Sarayköy sevgisiyle atıyor.Kendilerine Sarayköyde yaşayan dostlarım adına bu duyarlılığından ötürü çok teşekkür ederim.Yarın Başkanımız ORHAN KARAKÖSE'yle görüşüp sizlere umarım müjdeli haberi iletirim...Selam ve Hürmetlerimle.

====================

Ayla Tire Unalp: 
Gercekten cook tsekkurler!!! azmin elinden hicbirsey kurtulmuyor aman ne guzel...benim anlamadigim madem yine efe haykeli koyulacakti da bundan ne istendi.. hangi .....zihniyet bunu bu hale getirdi ve nasil izin verildi neler oluyor neler donuyor insan sasirip kaliyor... Efe Anitinin altinda siirler mi okumadik ,folklor mu oynamadik ne gunlere sahitti o heybetiyle.. hep birlikte guzelliklere herkese sonsuz tesekkurler.

==================== 
Nurettin Gürsoy: 
Emeği geçen herkese teşekkürler.

==================== 

Emin Hayrettin Helvacılar: 
Çok teşekkürler Orhancığım, gayretli çalışmalarınla ortaya çıkardın ya, eski haline getirir ve gerisinide halledersin. Birlikte yapacağımız bir çalışma varsa söyle.

====================

Ali İhsan Seçkin:
Heykel ahmet çelikak döneminde asfalt kenarındaki ücgendeydi ve chp dönemiinde yeni düzenlemeyle kaldırıldı bu heykeli şimdiki yönetim nerede oldugunu bilmesi gerkiyo değerlerimizi sahip cıkacaklarını yıkmasını sökmesini iyi biliyolar o efe heykeli meydana çıkmalı neredeyse bunun sorumlusu şimdiki yönetim .....

====================

Ethem Mitroviçe:
info@saraykoy.bel.tr saraykoy@saraykoy.bel.tr değerli sarayköylü abilerim ablalarım bilindiği üzere efemizi geri istiyor die bir kampanya vari bişeyler yapmaya çalıştık bnlara destek verenlere teşkkür ediyorum bu konuda yazıları ile bizi yanlız bırakmayanlara candan teşekkürler ve bu değeri bize hatırlatan sayın BERRİN SARAÇ TEMİZKALAY ablama ayrıca teşekkür ediyorum buradan heykelin yerinin bulunmasını sağlayan eşi SUAT TEMİZKALAY ve son durumunu fotoğraflayıp burada yayınlayan ORHAN GÜLER abimede candan teşekkürler arkadaşlarım abillerim ablalarım bilmem sizler neler düşünürsünüz ama ben burada yukarıda belediyenin e-mail adreslerini belirttim buraya e-mail yolu ile ulaşıp bu değerimizi geri kazanmaya bakalım hepinizi en içten dileklerimle selamlıyorum...

====================

İbrahim Helvacı yazdı Orta yaşın üstündeki tüm Sarayköylülerin bildiği ama gençlerimizin belki bir kısmının bilmediği durum ise şöyledir: 24 Mayıs 1919 ‘da bugünkü Belediye binasının karşısındaki parkın bulunduğu meydanda Müftü Ahmet Şükrü Efendinin önderliğinde toplanan Sarayköylüler, ilerleyen Yunan Birliklerine karşı mücadele andı içmişler ve oluşturdukları birliklerle işgale uğrayan komşu ilçelere destek vermişlerdir. Bu direnişin Sarayköy’deki önderlerinden biri olan Emin Aslan Bey anılarında bu konuları ayrıntılı olarak yazmıştır. Her 24 Mayıs’ta Sarayköylüler bu direniş kararının alındığı günü kutlamaktadır. Bugünlerimizi onlara borçluyuz, hepsinin mekanı cennet olsun...

====================

Berrin Saraç Temizkalay: 
Merhaba arkadaşlar,profil resmindeki EFEANITI,nı bulma çalışmalarımız.sadece EFE'nin bulunmasıyla sonuçlanmıştır, bana göre o EFE ANITIYLA bir bütündü. Hangi zihniyet onu yok etti bilemiyoruz, EFE fen işlerinin deposunda eşim SUAT TEMİZKALAY'ın araştırmaları sonucunda bulunmuştur....ANIT hakkında bilgisi olanlar umarız çıkar...Şimdiden teşekkürler... 

====================

Ethem Mitroviçe: 
O halde berrin abla belediye fen işlerinin deposu içinde ise el birliği ile sarayköyde bulunanlar yazılı bir dilekçe ile bulunmayanlar ise burada yayınlayacağımız belediyenin mail adresine konu ile ilgili mail atsınlar... olmazmı 

====================

Ethem Mitroviçe: info@saraykoy.bel.tr saraykoy@saraykoy.bel.tr işte abla belediyeye ait iki adet mail adresi buraya mail yağdıralım bakalım bir sonuç çıkacakmı... 

====================

Berrin Saraç Temizkalay: 
Ben ayrıntıları Suat ağbinden öğreneyim,ona göre bir yol izleriz...ilgine teşekkürler... ====================

Ethem Mitroviçe: 
Tamam berrin abla umarım eski değerlerimize sahip oluruz tekrar 

====================

İbrahim Helvacı: 
Berrin ve Suat kardeşlerimize çok teşekkürler. İnşaallah anıtın parçaları da bulunur da Ege Bölgesinin İLK efe heykeli ve anıtı tüm görkemiyle eski yerini alır… Anıtın parçalarının en azından bir kısmı bulunursa, bir sanatçının yapacağı röleve projesi sonucunda orijinal anıt olmasa da, ona çok benzeyen bir anıt yapılabilir. Bu sanatçı halen Sarayköy’de yaşıyor; hepimizin tanıdığı sevgili ORHAN GÜLER! Belediye Başkanımız Sayın ORHAN KARAKÖSE’nin sağlayacağı malzeme ve işçilikle de Sarayköy Efe’sine ve Anıt’ına kavuşacaktır! 

====================

Can Peker: 
Berrin hanıma ve eşi Suat beye çabaları için asıl bizler teşekkür ederiz..

====================

İbrahim Helvacı: 
Yunan işgaline karşı koymak üzere 24 Mayıs 1919’da Müftü Ahmet Şükrü Efendi önderliğinde toplanarak milli mücadele andı içen Sarayköylü atalarımız-dedelerimiz anısına dikilmiş olan bu anıt 1950’li yıllarda yerinde yoktu. Kimbilir hangi tarihte kimler tarafından dikildi ve kimbilir ne zaman ve niçin yerinden kaldırıldı? Bari bu fotoğrafla avunalım… Anıtın üstünde şöyle yazıyor: “ MİLLİ KUVVELER İLK SAVAŞ KARARINI BU ALANDA VERDİ 24 MAYIS 1335 (1919) “ Bugünlerimizi borçlu olduğumuz atalarımızın hepsine saygı ve rahmet...

====================

İbrahim Helvacı: 
Bu toplantının Belediyenin karşısındaki meydanda yapıldığı biliniyor. Bu bilgiye dayanarak fotoğrafa baktığımda şunları görüyorum: Bu meydan, şimdiki Atatürk Caddesi ile Cumhuriyet Caddesinin birleştiği alandır. Köşedeki bakkal dükkanı 1950’li yıllarda rahmetli Hüseyin Kısa’ya aitti; yerinde bugün oğlu Güner Kısa’nın tüpgaz dükkanı var. Bakkal dükkanının arkasındaki iki katlı bina ise gene 1950’li yıllarda Kemal Yücel’in (Av Tacettin Yavuz’un kayınpederi) evi idi; şimdi orada Tacettin ağabeyimizin yazıhanesi var.

====================

Enver Zeybek: 
Anıtın yazılı olduğu taş bulundu,yerini biliyorum sevgilerimle

====================

Orhan Güler: 
Selamlar İbrahim abi,Anıtı yazılı kitabesini buldum.Herkesin gözü önünde duruyor,Muhtar Tuncayın lokantasının bahçesinde oğlu Gökalp'le görüştüm yıllardır bu bahçede durduğunu söyledi birde fotografını çektim biraz harab olmuş ama yinede Bugünlerimizi borçlu olduğumuz atalarımızın hepsinin anılarına saygı olarak yeniden yapılandırabiliriz.Selam ve hürmetlerimle. 

==================== 

Ayla Tire Unalp: 
Tarih canlaniyor..kolay gelsin:)

==================== 

Orhan Güler: 
Envercim çok dikkatlisin,çok teşkkürler..

====================

İbrahim Helvacı: 
Yürekten teşekkürler Orhan. Şimdi elimizde 24 Mayısın anısını ölümsüzleştiren iki tarihi eser var: Birisi bu kitabe, diğeri de ilk efe heykeli. Bunları bir daha silinmeyecek şekilde Sarayköyün tarihine yerleştirmeliyiz ki gelecek nesiller, şimdi bizler gibi, "ah tarihimiz, vah tarihimiz" demesinler.Bu ikisini ve eski Efe Anıtını birlikte düşünerek bir tasarım yapılabilir mi? Başta Belediye Başkanımız olmak üzere tüm hemşehrilerimizin bu projeye sahip çıkmalarını diliyorum. Zaman, bu projenin hayata geçirilmesi için tüm Sarayköylülerin "ben ne yapabilirim?" deme zamanıdır...

********************

Efe Heykeliyle ilgili gazete haberine ait ileti paylaşım:

====================

Atila Girgin: 
Demokratik duyarlılık bu olsa gerek. Kırmadan, dökmeden ve ıslarla istemlerinide dile getirmek. İşte asıl olan bu. Toplumun tüm kesimlerindeki sahiplenme duygusu ve yetkililerin olumlu değerlendirmeleri harika. İnşallah bu bir başlangıç olur, devamı gelir ve dilerim güzel şeyler ortaya çıkar. Sarayköyün güzel insanı herşeyin en güzeline hak ediyor. Dostluk ve esenlik dileklerimle.

====================

İbrahim Helvacı: 
Bu konuyu bu noktaya getiren herkese teşekkürler ama Sarayköyün efesine olan borcumuz daha bitmedi. Gene sağa-sola atılmış vaziyette iken Orhan'ın araştırmalarıyla bulunan 24 Mayısla ilgili ilk kitabe ile efemizi yeni bir tasarımla Sarayköy ve bütün Türkiye yeniden görmeli! Sarayköylüler bunu başaracaktır...

====================

Atila Girgin: 
Sarayköy Sevdalısı ibrahim Helvacı ağabeyimizin İçten duygularına ve " Bu konuyu bu noktaya getiren herkese teşekkürler ama Sarayköyün efesine olan borcumuz daha bitmedi. Gene sağa-sola atılmış vaziyette iken Orhan'ın araştırmalarıyla bulunan 24 Mayısla ilgili ilk kitabe ile efemizi yeni bir tasarımla Sarayköy ve bütün Türkiye yeniden görmeli! Sarayköylüler bunu başaracaktır..." söylemine katılmamak mümkün değil. Aynen destekliyorum. Görüş ve dileklerine aynen katılıyorum. Esenlik dileklerimle.

* * * * * * * * * * 

AŞAĞIDAKİ İLETİ ZİNCİRİ; Sevgili Uğur Hörmenin Belediye arşivinden sağlayarak Sevgili Orhan Gülere verdiği ve Sevgili Gülerin bizlerle paylaştığı albümdeki fotoğraflar göz önüne alınarak, Facebook “DÜNYADAKİ SARAYKÖYLÜLER” Gurubu üyelerinin ileti zincirinden oluşturulmuş Sarayköyün yazılı tarihine kaynaklık edebilecek bilgiler olarak görülmektedir.

===============

Atila Girgin:
Başta Sevgili Güler olmak üzere belgesel nitelikteki bu özgün fotoğraflar için katkısı olan herkese teşekkürler.

===============

Ayla Tire Ünalp:
Bu nostalji Saraykoy dosyasi cok guzel:)

===============

Orhan Güler:
Resim aramaya devam edeceğim Atila beyin dediği gibi Bizleri ve yeni nesile geçmişimize yönelik bilmediğimiz bilgilerle buluşturmaya devam edeceğiz Elele ve birlikte...

===============

Cumhur Sezer:
Buradan dönecek otobüs şöförlerine not verirdik.

===============

Emin Hayrettin Helvacılar:
Teşekkürler Orhancığım teşekkürler. Bizleri çocukluğumuzdaki Sarayköy'ümüzü yaşattığn için...........

===============

Orhan Güler:
Emin ağabey bunca yıl sarayköyden ayrı kalmanın birazda duygusallığını yaşıyoruz herhalde. Aynı duyguları atila bey'de Ayla Hanımda yaşıyor.Yaşlanmanında biraz payı var galiba nedersin? Yanlız Ayla Hanım alınmasın dedeyle aramızda,Öyle değilmi emin dede?..::)))

===============

Ayla Tire Ünalp:
Ne biri bisey mi dedi...kim dede kim nine:)))))) vallahi ben Saraykoy Lisesini bitirdikten sonra universite falan...buraya mastir yapmaya geldim..yani 20 li yaslarda falanim canim...hicte alinmam merak etmeyin Orhan Bey:)))) gercekten ayrilik ozlemleri buyutuyor.. herkesi ve herseyi delice ozluyorsunuz...

===============

Emin Hayrettin Helvacılar:
Yok, yok ne münasebet, ben dede olmakla bilakis gurur duyuyorum. Yaşımda az değilki. 63 yaşının içindeyim. Herşeye rağmen bizlerden genç arkadaşilarımızın eski günlerimizi yaşatmaları, bizleri eski günlerimizi göstermeleri, bizleri daha da sağlıklı ve mutlu kılıyor. Hepinize teşekkür ediyor, sevgi ve selamlarımı iletiyorum..........

===============

İbrahim Akaya:
DUYGULANMAMAK ELDE DEĞİL ...EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEŞEKKÜRLER..ELLERİNİZE SAĞLIK YAAA..

===============

İbrahim Helvacı:
Bu fotoğrafın 1970'li yılların başlarında çekildiğini zannediyorum, çünkü fotoğrafta gördüğümüz ve bugün de ayni yerde hizmet vermeye devam eden İş Bankası, 1960’lı yılların sonunda Ada Sinemasının karşısındaki bugünkü Özel İdare Binasının bitişiğinde idi. Fotoğrafın solunda görünen üst kattaki ev dahil bütün dükkanlar 1950-60’lı yıllarda Mustafa Oktay’ın babası Hüseyin Oktay’a aitti. O zamanların Sarayköyünde Oktay ailesine“Üsencikler” derlerdi. Bugün İş Bankasının olduğu köşede Hüseyin Oktay ve oğullarının yedek parçacı dükkanı vardı. Sonraki yıllarda yedek parçacı dükkanının olduğu köşeyi İş Bankası, diğer dükkanlarla üst kattaki evi de İbrahim Bayrakçı satın aldı. Mülkiyetin el değiştirmesi ile bu fotoğraftaki görüntü ortaya çıktı. Şöyle ki: Fotoğrafın sol köşesinde Nazmi ve Ünsal İplikçi’ye ait Ünsal Eczanesini, bitişiğinde İlhan Mitroviçe’nin berber dükkanını, sonra da Necati ve Salih Bayrakçı’ların fırınını görüyoruz; sonra da İş Bankası geliyor. İş Bankasından sonra görülen Atatürk Caddesinin karşı tarafındaki Nihat Güvenir ve babası Ömer Güvenir’e ait iki katlı bina da o yıllarda yeni inşa edilmişti. Efe Heykelinin sağında gördüğümüz camekanlı dükkan, dedesinin adını taşıyan Durmuş Kasap’ın babası Mehmet Kasap’ın köfteci dükkanıdır. Mehmet amcanın dükkanının girişindeki levhada şöyle yazardı: “Ege Kebapçısı Mehmet Kasap” . Köfteci dükkanının bitişiğinden başlamak üzere 24 Mayıs Caddesine doğru, Hüseyin Özsoy, Sıtkı Özsoy ve Doğan Özsoy’un işlettiği üç tane kahvehane sıralanırdı. Özsoy’ların sülale ünvanı nedeniyle Sarayköylüler bu kahvehanelere “Mollavelilerin Kahvesi” diye söylerlerdi. Burada adını andıklarımdan aramızdan ayrılmış olanlara rahmet, yaşamakta olanlara sağlıklı, uzun ömürler dilerim.

===============

Uğur Duranoğlu:
Efelerin efesi,heygidinin efesi!

===============

İbrahim Akaya:
İbrahim amca iyi anlatmış..sağolsun....

===============

Emin Hayrettin Helvacılar:
Evet aynen öyle. İsimlerle birlikte ne kadar güzel anlatıyorsun. Ben hatırlıyorum ama, en azından isimleri hatırlayamazdım. Ama İbrahim sen söyledikçe o günlerin Sarayköy'ünü ve Sarayköy'lüsünü hemen hatırlıyorum.

===============

Ayla Tire Ünalp:
Cok degerli belgeler ve bilgiler.... Ellere ve yureklere saglik.. sevgiler saygilar:)

===============

Ayşegül Karaca Akaya:
Birde canlı canlı dinleseniz bu anıları ibrahim abimden, sanki oradaymış gibi sanırsınız kendinizi tek tek tane tane ne kadar güzel anlatır.merakla dinleriz.

===============

İbrahim Helvacı:
Ayşegül, seyrek te olsa siz kuzenlerim ve yeğenlerimle biraraya gelip görüştüğümüzde beni dinleme nezakaetini gösteriyorsunuz, çok teşekkürler. "Yaş ilerleyince çeneye vurur" derler ya, işte öyle birşey olsa gerek... Hepinize selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

===============

Ayşegül Karaca Akaya:
Olurmu öyle şey abi zevkle dinliyoruz.keşke daha çok biraraya gelebilsek.Selam ve sevgiler:))

===============

Ayla Tire Ünalp:
Ibrahim Abicigim yemek bahane olacakti bulusmak icin ama simdi yemegin ustune de sizin anlattiklarinizi dinlemek harika bir lezzet olacaga benziyor:))) bakin bahanelerimiz cogaliyor....

===============

İbrahim Helvacı:
Bahaneye ne gerek, hepimiz mutlu oluruz; yalnız benim bir şartım var: Sevgili anneniz Türkan teyze ile rahmetli babanız Halil amcanın kapı komşuları ve Ayşegül’le benim de dedemiz olan rahmetli Ahmet Karaca gibi yemekten sonra sade Türk kahvesi içeceğiz.:) İşin özü o değil tabii, ne olduğunu da atalarımız şöyle söylemiş: - Gönül ne kahve ister, ne kahvehane, - Gönül sohbet ister, kahve bahane! ::)))... 

===============

Ayşegül Karaca Akaya:
Rahmetli babacığım da mutlaka yemeğin üstüne kahve(sade ama mutlaka) içerdi.Amcam da öyleydi. sarayköylülerde gelenek heralde bu bizde hep sade içeriz genlerimizden mi dersin.

===============

Hasan Basri Beken:
Bu işlerin artık kolayı var. Özellikle uzaktan gelecekler Sarayköyde olabilecekleri zaman aralığını bu sitenin mimarlarına bildirsinler. Değerli Kaymakamımız ve Belediye işbirliği ile hatıraların anlatıldığı panel, Panayır ( bezirme, otlu ekmek, macun, patlıcan közlemesi, mollivelli turşusu, katmer, tabiiki dibek kahvesi ) düzenlenebilir bunlar kitap ve belgesel hale getirilebilir. Eğer bazıları olayı bir tarafa çekmez yada fırsat verilmez ise güzel bir gün yaşanabilir.

1 yorum:

Doğan dedi ki...

sarayköy'lü hemşerilerime selamlar,1966 da gazi ilkokulunu bitirdim.buldanlıyım.ama 6 aylıkken den itibaren sarayköylü oldum. sarayköyü ve sarayköylüleri çok seviyorum. sarayköy'e veya denizli'ye ziyaret amacı ile geldiğim zamanlar, bazı arkdaşlarımla görüşüyorum ama,onlara ve diğer arkadaşlarıma daha çok zaman ayırmak istiyorum. face book' tan da görüşebiliriz.selamlarımla. doğan demircioğlu,e mail adresi: ilha99@gmail.com,istanbul,ataşehir ilçesi,y.Mimar,ibb