27 Ekim 2015 Salı

MİLLİ MÜCADELEDE SARAYKÖY'LÜ KAHRAMANLARIMIZ

Bu video görseli Milli Mücadeledeki Sarayköylü Kahramanlarımız anısına düzenlenmiştir. Onları, rahmet ve saygıyla anıyoruz.



İSTİKLAL MADALYASIYLA TALTİF EDİLEN SEVGİLİ ÖNDERLERİMİZE AİT “T.B.M.M.” MECLİS KARARINA İLİŞKİN TUTANAKLAR:


Bölgemiz Kuvvayı Milliyecilerinden yurtsever önderlerimize TBMM tarafından madalya ve kırmızı ve beyaz şerit verilmesine yönelik meclis kararlarına ait tutanaklar ilişikte sunulmuştur. İyiki vardılar, varlıklaqrını bu yurt topraklarına ve halkımıza adamış bu büyük insanları rahmet ve şükranla anıyoruz. Işıklar içerisinde yatsınlar. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

“Millî Mücahede esnasında muhtelif cephelerde
veya dahilî isyanların itfasında bilfiil mesai ibraz
etmelerine mebni ceman dört yüz altmışdört zatın
İstiklâl Madalyasıyle taltifleri hakkında. (3/523,
3/533, 3/538, 3/544, 3/545, 3/546, 3/547, 3/548,
3/549, 3/564) numaralı Başvekâletten gelen on kıta
tezkere ve Müdafaai Milliye Encümeni mazbatası”
***********************************

T. B. M. M.
ZABIT CERİDESİ
Elli Altıncı İçtima

15 Şubat 1926 Pazartesi

MÜNDERECAT
Sayfa 191

1. — ZABTI SABIK HÜLÂSASI 191
2. — SUALLER

1. — Denizli Mebusu Mashar Müfit Beyin;
Mübadele mesailinin bugünkü safhasına karşı
ne gibi tedabir ittihaz edildiğine dair Hariciye
Vekâletinden şifahî sual takriri. 191
3.— EVRAKI VARİDE 191
Lâyihalar 191
1. — İstanbul esham, tahvilât, kambiyo ve
nukut borsası muamelâtına dair kanun lâyihası.
(1/857) 191
Teklifler
191

1. — Artvin Mebusu Hilmi Beyin; Askerî
Tekaüt ve İstifa Kanununa bazı mevad tezyili
hakkında teklifi kanunisi. (2/541) 191
Mazbatalar
19 \

1. — On bir zata verilen beyaz kurdeleli İstiklâl
Madalyaları şeridinin kırmızıya tahvili
hakkında (3/535), (3/536), (3/539) numaralı üç
kıta Başvekâlet tezkeresi ve Müdafaai Milliye
Encümeni mazbatası. 191:192
2. — Millî Mücalede esnasmda muhtelif cephelerde
veya dahilî isyanların itfasında bilfiil
mesai ibraz etmelerine mebni ceman dört yüz
altmış dört zatin istiklâl Madalyasıyle taltifleri
hakkında (3/523), (5/533), (3/538), (3/544),
(3/545), (3/546), (3/547), (3/548), (3/549), (3/564),
numaralı Başvekâletten gelen on kıta tezkere
ve Müdafaai Milliye Encümeni mazbatası. 192:201

Tezkereler
201

1. — Millî Mücadele esnasında bilfiil mesai
ibraz etmelerine mebni üç zatin İstiklâl Madalyasıyle
taltifleri hakkında Başvekâletten gelen
üç kıta tezkere (3/578), (3/579), (3/580), 201
2. Millî İdarenin teessüsünden beri Büyük
Millet Meclisi ve icra Vekilleri Riyasetleri Kalemi
mahsusunda ifayı hüsnü hizmetle maksadı
ulvinin husulü için cephe gerisinde azamî mesai
ibraz etmelerine mebni yirmi beş zatin istiklâl
Madalyasıyle taltifleri hakkında Başvekâlet
tezkeresi. (3/581) 201
3. — Divanı Riyaset tazminatı hakkında
Büyük Millet Meclisi Riyaseti tezkeresi. (3/577) 201
4. — Ciheti askeriyeden bir makama gönderilecek
zabıtana aie harcirahı ve vekâlette bulundukları
müddetçe ikamet yevmiyesi ita edilip
edilmeyeceği meselesinin mahalli içtihat ve
muhtacı tefsir görüldüğü hakkında Divanı Muhasebat
Riyaseti tezkeresi. (3/582) 201
................................................
2. — Millî Mücahede esnasında muhtelif cephelerde
veya dahilî isyanların itfasında bilfiil mesai ibraz
etmelerine mebni ceman dört yüz altmışdört zatın
İstiklâl Madalyasıyle taltifleri hakkında. (3/523,
3/533, 3/538, 3/544, 3/545, 3/546, 3/547, 3/548,
3/5
49, 3/564) numaralı Başvekâletten gelen on kıta
tezkere ve Müdafaai Milliye Encümeni mazbatası.
REİS — Okunacaktır :

Riyaseti 'Celileye

Teklif edilen İstiklâl Madalyaları inha evrakını
tetkik ettik. Encümene inha edilen 458 zattır. 184'üne

kırmızı ve 231'iine beyaz kurdeleli madalya itasına ve
43 zata ait inhanın da reddine karar verildi.
Müdafaai Milliye Encümeni Reisi namına Mazbata Muharriri
Karahisarsanip Rize
Musa Kâzım Ekrem

Kâtip Aza
Kocaeli Siverek
İbrahim Kadri

Aza Aza
Bolu Bozok
Cevad Abbas Salih
Aza
Malatya
......................................................
— 194 —
t : 56 15 . 2 . 1926 C : 1

Denizli sabık Muhasebecisi ye lâftık Kocaeli Defterdarı
Süleyman bey mahdumu Muzaffer bey ((Beyaz
kurdeleli)
'Esbak Denizli ve lâhik Cebelibereket Tahrirat
Müdürü Fuat bey (Beyaz kurdeleli)
Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi efendi (Beyaz kurdeleli)
Sabık Denizli Polis Komiseri met hum Hamdı bey
namına oğlu Cengiz bey (Kırmızı kurdeleli)
Denizli Jandarma Bölük Kumandanı Yüzbaşı Cafer
efendi (Beyaz kurdeleli)
Deniz Muhasebei Hususiye Tahsildarı Mehmet
efendi (Beyaz kurdeleli)
Denizli'den berber Mehmet Salih efendi (Beyaz
kurdeleli)
Denizli Nak'fbüleşraf Kaymakamı Ziyaettin efen
di (Beyaz kurdeleli)
Denizli Müftü zade Kâzım efendi (Beyaz kurdeleli)
Denizli Osman zade Emin efendi (Beyaz kurdeleli)
Denizli Dalamanh zade merhum Mehmet bey na
mına veresesine (Beyaz kurdeleli)
Denizli Helvacı zade Mehmet efendi (Beyaz kurdeleli)
Çal kazası eşrafından Necip bey (Beyaz kurdeleli)
Çal Müftüsü İzzet efendi (Beyaz kurdeleli)
Sarayköyü Müftüsü Ahmet Şükrü efendi {Beyaz
kurdeleli)
Saraköy Emin Aslan bey (Beyaz kurdelen')
Sarayköy Rıza 'bey oğlu Hulusi bey (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy Tavash zade Ömer hey (Beyaz kurdeleli)
Tavas kazası Muhasebei Hususiye Kâtibi Mehmet
efendi (Beyaz kurdeleli)
................................................
î : 56 15 . 2 . 1926 C : 1

Sarayköy kazası Malmüdürü Hüseyin Avni efendi
(Beyaz kurdeleli)
Sarayköy kazası tahsildarlarından Şefik efendi
(Kırmızı kurdeleli)
Sarayköy kazasının Balâ mahallesinden marangoz
Lütfi usta (Kırmızı kurdeleli)
Sarayköy kazasının Aşağı mahallesinden Kâtip
zade tahsildar Yusuf efendi (Kırmızı kurdeleli)

YEMENDEN BİR SARAYKÖYLÜ HEMŞERİMİZ GELMİŞ / Mahmut Esat Bozkurt


SARAYKÖYLÜ BİR HEMŞERİMİZE İLİŞKİN HÜZÜN DOLU BİR PAYLAŞIM
.......................................
Şahidi olduğum bir hadiseyi hüzünlü anmak isterim. 1928 yılında Adliye Vekili sıfatıyla Cumhuriyet Adliyesini teftiş ediyordum.
Denizli'de bir aralık hastaneyi ziyaret etmek istedim. Ziyaret ettim, hem hediyelerimi dağıtıyor, hem de hastaların hatırlarını soruyordum. Bir hasta ile aramda şöyle bir konuşma oldu.
Hemşeri nasılsın?...”
Saçı sakalı karışmış, perişan bir hal gösteren hasta, dökük dişleri arasından bana birşeyler söyledi. Fakat ben bunları anlayamadım. Arapça mı, Farsça mı, Türkçe mi? Anlaşılmıyordu.
Hasta başını salladı ve sustu.
Doktorlardan öğrendim ki bu adamcağız Denizli' nin Sarayköy kazasından imiş. Henüz Yemen' den gelmiş. Sarayköyde akrabalarından kimseyi bulamamış. Kendi memleketinin havasıyla uyuşamamış ve hastalanarak, hastaneye düşmüş.
Hasta 50 yaşlarında vardı.
Aşağı yukarı Yemen' de 30 yıl kalmış...Orada unutulmuş. Cumhuriyet kurulunca İmam Yahya'nın yardımıyla memleketine dönebilmiş.
Fakat ne dönüş!...
Ana dili Türkçeyi unutacak hale gelmişve özmemleketin havasıyla uyuşamayarak hastanelere düşmüş.
Kim bilir bu gibi kardeşlerden daha nicelerinin haberlerini, ak saçlı ana ve babaları fersiz gözleriyle uzak yollara bakarak, hala beklemektedirler.
...................................
(Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk İhtilali III, sh. 116, Cumhuriyet Yayınları). 

19 Eylül 2015 Cumartesi

Milli Mücadelenin Egeli kahramanlarından Yörük Ali Efe


Yörük Ali Efe

"Bir fert ne kadar yüksek ve kahraman olursa olsun, "millete iyilik yaptım" diyemez ancak "hizmet ettim" diyebilir" Yörük Ali Efe


Yörük Ali Efe, (d. 1895-Kavaklı, Sultanhisar, Aydın, ö. 23 Eylül 1951-Bursa), Kurtuluş Savaşı sırasında 16 Haziran 1919'da Malgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi vurmak suretiyle Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durdurmuş olan Türk kahramanı.

Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahim oğlu Apti, annesi yine Yörüklerin Atmaca Aşireti'nden Fatma’dır. Yörük Ali 19 yaşına geldiğinde, Aydın (il) dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin gurubuna katılmak istedi. Ağır bir sınavdan geçirilerek guruba alındı. Kısa zamanda Efe’nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak gurupta ikinci adam konumuna yükseldi. Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe olarak gurubun başına geçti. 

Dört yıldan fazla dağlarda dolaşan Yörük Ali Efe, bu süre içinde daima ezilenin mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu. Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.

Yörük Ali Efe 1919 senesinde dağdan indi. O sıralar düşman İzmir’i, ardından Aydın ve Nazilli’yi işgal etmişti. Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe ve bazı arkadaşları, Aydın İli’nin Çine ilçesi Yağcılar köyünde toplanarak, Yörük Ali Efe ve arkadaşlarının 16 Haziran 1919 tarihinde Sultanhisar ve Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna baskın yaptılar. Baskın sonunda karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele geçirildi. 

Bu baskın Batı ve Güney Anadolu’da düzenli, bilinçli, ve milli şuurla düşmana yapılan ilk baskın olarak kabul edilmektedir. Bu önemli başarı halka ümit ve cesaret vermiş, düşmanın yurttan kovulabileceğine olan inancını arttırmış ve Yörük Ali Efe’nin liderliğini perçinlemiştir. 

Düşman beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılmış, Nazilli’deki kuvvetlerini Aydın istikametine çakmıştır. Ne yazık ki çevreyi yakarak, yıkarak, masum insanları öldürerek...

Daha sonra 7. Tümen kumandanı Şefik Aker’in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Aydın, Yörük Ali Efe emrindeki kuvvetler tarafından kurtarılmıştır. Ancak takviye kuvvetlerle güçlenen düşman ordusu Aydın’ı ikinci kez işgal etmiştir. 

Artık kanlı savaşlar başlamıştır. Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratılmıştır. Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellenmiştir.

Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir gurubu her ferdinin istek ve sevgisiyle orduyla bütünleştirmiştir. 

Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanı olarak savaş sona erene kadar vatani görevini sürdürmüştür. 

Yörük Ali Efe alçakgönüllü bir insandı. Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü ile ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu cevabı her zaman hatırlanacaktır: 

"Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin bir çoğunu bana ve başkalarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Milli mukavemette aslan payını kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?"

Cumhuriyet döneminde Yörük soyadını alan Ali Efe, Kurtuluş Savaşından sonra altı sene İzmir’de yaşadı, 1928 senesinde, Kurtuluş Savaşında bir süre karargahı olan Yenipazar’a taşındı. 1951 senesinde, İzmir'de geçirdiği tramvay kazasında bacaklarını kaybetmiş, 1953 yılında tedavi için gittiği Bursa’da ölmüştür. 

Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar’da toprağa verilmesini istedi. Ayrıca "Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insan sever. Ben orada rahat ederim dedi." Kuvayı Milliye’nin bu değerli komutanı TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca Türk halkının onun adına yaktığı bir türkü de vardır.


Yörük Ali Türküsü


Şu Dalama'dan geçtin mi,
Soğuk da sular içtin mi
Efelerin içinde içinden
Yörük de Ali'yi seçtin mi?

Hey gidinin efesi, efesi
Efelerin efesi

Şu Dalama'nın çeşmesi
Ne hoş olur içmesi
Yörük de Ali'yi sorarsan
Efelerin seçmesi

Hey gidinin efesi efesi
Efelerin efesi

Cepkenimin kolları
Parıldıyor pulları
Yörük de Ali geliyor
Açıl Aydın yolları

Hey gidinin efesi efesi
Efelerin efesi

6 Mart 2015 Cuma

AHİ DUMAN

AHİ DUMAN

Değerli dostlar, sizlerle paylaşılan bu görsellerle, Denizli İncilipınar Parkındaki, Denizliye hizmeti geçen yurtsevelerden Ahi Duman'a ait anıt ve on'a ilişkin bilgiler görsel olarak paylaşılmaktadır.
Köklerimiz olan bu yüce insanı hem anmak hem de unutulmazlarımız arasındaki yerini vurgulamak isterim.
O, coğrafyamızın ulu çınarı, ve aynı zamanda tarihsel köklerimizdirler. O, belleğimizde hep vardı, ve sonsuza değinde var olmay devam edecektir.
Değerbilirliğimizi göstererek anıları önünde saygıyla eğilirken, savaşımlarının ve yaşamlarının bizlere örnek olmasını dilerim.

Dostluk ve esenlik dileklerimle.




Denizli İncilipınar Şehitlik Anıtları










Değerli dostlar, sizlerle paylaşılan bu albümde, Denizli İncilipınar Parkındaki, Şehitlik Anıtlarına ait görseller paylaşılmaktadır.
Köklerimiz olan ve artık sonsuzluğa uğurladığımız bu yüce insanları hem anmak hem de unutulmazlarımız arasındaki yerlerini vurgulamak isterim.
Onlar Türklük coğrafyasının ulu çınarları, ve aynı zamanda tarihsel köklerimizdirler. Onlar belleğimizde hep vardılar, ve sonsuza değinde var olmay devam edeceklerdir.
Değerbilirliğimizi göstererek anıları önünde saygıyla eğilirken, savaşımlarının ve yaşamlarının bizlere örnek olmasını dilerim.
Konuya ilişkin bir internet adresini siz sevgili dostlarla paylaşmak istiyorum. Bu adreste bir video sunumunu bulacaksınız. Ayrıca Büyük Ozan Nazım Hikmetin Şehitler dizelerinide beğeniyle okuyacağınızı inanıyorum. Dostluk ve esenlik dileklerimle.

http://saraykoyheyetimilliye.blogspot.com.tr/2008/05/sz-konusu-vatansa-gerisi-teferruattr.html

ŞEHİTLER

Şehitler, Kuvâyı Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvâyı Milliye şehitleri,
Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
Ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,
Siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
Yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvâyı Milliye şehitleri,
Siz toprak altında derin uykudayken
Düşmanı çağırdılar,
Satıldık uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
Kalkıp uyandırın bizi!
Uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvâyı Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!
(Nazım Hikmet) - Sene 1959
Nazım Hikmet'i 45. Ölüm yıldönümünde
saygıyla anıyoruz
(03.06.1963)

6 Ocak 2015 Salı

SARAYKÖYLÜ ÇANAKKALE SAVAŞLARI ŞEHİTLERİ / Veysi Akın

EDİRNE MERKEZ ASKER HASTANESİ ŞEHİTLİĞİNE DEFNEDİLEN SARAYKÖYLÜ ÇANAKKALE SAVAŞLARI ŞEHİTLERİ

Çanakkale Savaşlarında şehit düşen Sarayköylü 32 hemşehrimizin daha adına ulaşıldı. 

Edirne Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Veysi AKIN, Çanakkale’deki siperlerinde yaralanarak veya hastalanarak Edirne Merkez Asker Hastanesi’ne getirilenlerden, orada vefat eden 319 Denizlili şehidin adlarını tespit etmiştir. Bunların içinde Sarayköylü şehitler; ilçe merkezinden (26) ve köylerden (6) olmak üzere 32 kişidir. Bazı şehitlerin hangi alaya mensup olduğu, bazılarının da doğum ve ölüm tarihlerinin bilinmediği görülmektedir. 

Şehitlerimiz, Edirne Merkez Hastanesi Şehitliği’ne defnedilmişlerdir.

SARAYKÖY MERKEZ’DEN

3. Alay’dan Ahmet oğlu Emin, D:? – Ö: ?, Hastalık;
10. Alay’dan İbrahim oğlu Hasan, D: 1887 – Ö: 24.01.1916, Humma-i Racia;
10. Alay’dan Memiş oğlu Osman, D: 1885 – Ö: 06.12.1916, İshal, Dizanteri;
11. Alay’dan Mustafa Ali oğlu Mehmet, D: 1875 – Ö: 08.02.1916, Hastalık;
11. Alay’dan Hacı Mehmet oğlu Ahmet, D:?-Ö:?, Hastalık;
14. Alay’dan Yusuf oğlu Hüseyin, D: 1881 – Ö: 16.01.1916, İshal, Dizanteri;
33. Alay’dan Hüseyin oğlu Zekeriya, D: 1879 – Ö: 04.03.1916, Hastalık;
33. Alay’dan Ahmet oğlu İlyas, D: 1884 – Ö: 15.02.1916, Zatürrie;
33. Alay’dan Duran, D: 1881 – Ö: 13.04.1916, Daü’l – Hafr;
33. Alay’dan İsmail oğlu Hüseyin, D: 1886 – Ö: 09.03.1916, Daü’l – Hafr;
33. Alay’dan İsmail oğlu Mehmet, D: 1881 – Ö: 20.03.1916, Zafiyet-i Umumiye;
33. Alay’dan Mahmut oğlu Hacı Mehmet, D: 1882 – Ö: 04.02.1916, Hastalık:
33. Alay’dan Mehmet Ali oğlu Veli, D: 1885 – Ö: 17.03.1916, Edranü’r-Rie;
33. Alay’dan Mustafa oğlu Ali, D: 1886 – Ö: 21.02.1916, Hastalık;
35. Alay’dan Halil oğlu Hüseyin, D: 1882 – Ö: 16.03.1916, Daü’l-Hafr;
36. Alay’dan Emin oğlu Mustafa, D: 1882 – Ö: 14.03.1916, Daü’l -Hafr
36. Alay’dan Abdullah oğlu Mehmet, D: 1889 – Ö: 21.03.1916 –Daü’l-Hafr;
36. Alay’dan İsmail oğlu Ali, D: 1889 – Ö: 07.06.1916, Humma-i Racia;
36. Alay’dan Mehmet Ali oğlu Koca Yusuf, D: 1874 – Ö: 13.03.1916, Hastalık;
127. Alay’dan Salih oğlu İbrahim, D: 1893 – Ö: 28.02.1916, Hastalık;
127. Alay’dan Yunus oğlu Ahmet, D: 1886 – Ö: 26.03.1916, Zatürrie;
Osman oğlu Süleyman, D: 1892 – Ö: 02.04.1916, Kaşeksi (İleri derecede zafiyet);
Salih oğlu Bekir, D: 1883 – Ö: 29.03.1916, Daü’l-Hafr;
Mehmet Ali oğlu Arap Süleyman, D: 1886 – Ö: 16.02.1916, Hastalık;
Ahmet oğlu Hüseyin, D: 1882 – Ö: 03.03.1916, Humma-i Racia
Hüseyin oğlu Ahmet, D: 1878 – Ö: 02.02.1916, İshal

Beylerbeyi’nden:

36. Alay’dan Ahmet oğlu Salih, D: 1889 – Ö: 05.03.1916, İltihab-ı Ema;

Kabaağaç’tan:

36. Alay’dan Ahmet oğlu İsmail, D: 1879 – Ö: 30.07.1916, Menenjit;
Tekkeköy’den:
33. Alay’dan Hüseyin oğlu Mustafa, D: 1892 – Ö: 08.04.1916, Zafiyet-i Umumiye;

Ahmetli’den:

35. Alay’dan İbrahim oğlu Ahmet, D: 1883 – Ö: 16.03.1916, Daü’l-Hafr;

Hisarköy’den:

11. Alay’dan, İsmail oğlu Mehmet, D: 1888 – Ö: 09.02.1916, Hastalık;
Sazak’tan:
126. Alay’dan Mehmet oğlu Mustafa, D: 1881 – Ö: 20.02.1916, Hastalık;
* * * * * * * * * * * * * * * * * *
Kaynak: Çanakkale Savaşı DENİZLİ, Yrd. Doç. Dr. Veysi AKIN,
Denizli Büyükşehir Belediyesi Yayını, 2015 İstanbul


Facebook “DÜNYADAKİ SARAYKÖYLÜLER” Gurubunda Hasan KALLİMCİ paylaşımı.