20 Şubat 2014 Perşembe

24 Mayıs 1919'da Sarayköy / Yakup Helvacılar

24 Mayıs 1919'da Sarayköy Müftüsü Ahmet Şükrü Efendi ve Yurtsever Sarayköy Halkının Diyaloğu

24 Mayıs 1919 Çarşamba günü ilçemizin ileri gelenleri tarafından etrafa haber gönderilerek yapılan toplantıda yapılan görüşmeler ve bir and içimi ile ilgili bir hatırat.
Toplantıya katılan halk, Düşman çok yakında, bize ihanet etmişler, boşuna kardeşçe yaşamışız, haksızca yaptıkları her türlü tecavüzleri unutuyorlar, utanmadan da tak kuruyorlar, mücadele etmeliyiz. Fakat silah, cephane yok. Şeklinde konuşmalar yapılmakta iken Müftü Ahmet Şükrü Efendi karşıdan görünüyor. Müftü geliyor, müftü geliyor diye topluluk avazı çıktığı kadar bağırıyor.

Müftü Ahmet Şükrü Efendi gelerek meydanlıktaki Zincirlikuyu üzerine çıkarak gür sesi ile bağırıyor; “ahali ahali, boşuna konuşuyorsunuz, boşuna bekleşiyorsunuz, bilmiyorsunuzki kafirler kapımıza dayanmış, bizleri köle yapmak, vatanımızdan atmak istiyorlar.” Demesi üzerine; halkta “ Bizler bunu biliyoruz Müftü efendi, ne yapalım asıl sen bunu söyle” Müftü Efendide; “Aziz arkadaşlarım tek çare bizim için mücadeledir. Bu bizim üzerimize farz olmuştur. Taşlada olsa, sopa ilede olsa mücadele farzdır. Ahali düşmanın ayağı altında ne namaz kılınır, kılınan namazdan da ne hayır gelirki. Kısacası mücadele, mücadele. Eli silah tutan Şubeye koşsun, eli silah tutan Bayrağımız altına koşsun, cepheye arkadaşlarım, cepheye, ben ömrümü kafi görüyorum, kefeni boynuma, şehitliği göze aldım. “Topluluk: “Bizde her şeyi göze aldık hoca efendi”Müftü Efendi: “ Haydi öyleyse, hepimiz cepheye” diye bağırarak, durun ahali, aslan kızanlarım, sözümüzü yerine getireceğimizi and içelim”Topluluk: And içelim. Ne istersen yapalım.Müftü: Benim ağzımdan çıkanları sizlerde tekrarlayın.

“Vatan için, millet için, namus ve fazilet için, kefeni boynumuza, şehitliği göze aldık. Ölmek var, dönmek yok, sonuna kadar çarpışacağımıza and içiyoruz”

Andın içilmesinden sonra Halk cepheye gitmek üzere Hasköy ve Karataş istikametine koşmuştur. Müftü Efendi; “ Allah cümlenize vatan bağışlasın, kazanız mübarek olsun, koşun, koşun, durmayın, bende geliyorum” diye arkalarından bağırmıştır.

Kaynak: Emin Hayrettin Helvacılar (Not: Sarayköy Belediyesi Emekli Başkatiplerinden Yakup Helvacıların notlarından ve hatıratından yararlanılmıştır.)





KAHRAMAN NİNELERİMİZ ! DEDELERİMİZ ! - Ali Haydar ÇETİNKOL



KAHRAMAN NİNELERİMİZ ! KAHRAMAN DEDELERİMİZ ! ; VATAN SİZE MİNNETTAR / Ali Haydar ÇETİNKOL

MERHABA DEĞERLİ HEMŞERİLERİM ! ARKADAŞLARIM ! DOSTLARIM !..
İtalyan Muğla'da- Antalya'da ; Fransız Adana'da - Antep'te ; yunan İzmir'de- Ege'de ; İngiliz İstanbul'da ve her yerde ; Türkiye Avrupa'nın işgali altında... M.Kemal : " Geldikleri gibi giderler..." Avrupa'nın yazdığı Sevr'i yırtıyor, yanmış ve yok olmuş bir ülkede, 10 milyonu alfabesiz, 11 milyon nüfusa geleceğin umudunu aşılıyor... Ulusal Kurtuluş Savaşımız,heyacan verici, ibret alınması gereken BİR DESTANDIR... Kurtuluş Savaşı nasıl gerçekleştirildi ?.. 1911 Trablusgarp Savaşı, 1912 Balkan Savaşı, 1914 Birinci Dünya Savaşı , 1919 KURTULUŞ SAVAŞI ... 10 yıl savaştan sonra Anadoluyu bir düşünün ... Her cephede binlerce ŞEHİT ve GAZİ ... Halk yoksul ve yorgun ... Kurtuluş için bir kısım " aydın ! " ABD mandasını umut bağlarken ve bir kısım "saray çevresi" , İngiltere'nin barış önerisi getireceğini hayal ederken ; olayları doğru değerlendiren yurtsever kişiler ise " MİLLİ MÜCADELEYE" başlattılar-başladılar...M.KEMÂL'İN SAMSUN'A çıkışından 6 gün sonra ; 24 MAYIS 1919 ' da SARAYKÖY halkı da " DÜŞMANI " ilçemize sokmayacaklarına dair YEMİN etmişlerdir ... İlerleyen günlerde NAZİLLİ Yunanlılar tarafından işgal edilmişti .( 02.Haziran.1919 ) . Bunun üzerine MÜFTÜ AHMET ŞÜKRÜ EFENDİ başkanlığında SARAYKÖY halkı YEMİN EDER : " VATAN İÇİN , MİLLET İÇİN , NAMUS VE FAZİLET İÇİN , KEFENİ BOYNUMUZA , ŞEHİTLİĞİ GÖZE ALDIK . ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK . SONUNA KADAR ÇARPIŞACAĞIMIZA A N D İÇERİZ " . SARAYKÖYLÜLERİN " MİLLİ MÜCADELEYE " HEMEN katılışları manidardır !..Bütün yurtta Erkekler cephede... Cepheye silah vb. eşya KADINLARIMIZ tarafından ulaştırılır !.. Kağnılarıyla üstlendikleri "KUTSAL GÖREVİ " özveriyle yerine getirişleri DİKKAT çekicidir... Omuzlarına birer gülle yüklüyor , ÇOĞU KEZ TAPALARI BOZULMASIN YA DA ISLANMASIN DİYE ; ÇOCUKLARINI AÇIKTA BIRAKARAK , ÇOCUKLARININ ÖRTÜLERİYLE ÜZERLERİNE KAPATIYORLARDI !.. BİZİM KADINLARIMIZ : " ........... / Kadınlar/ bizim kadınlarımız / şimdi ayın altında / kağnıların ve hartuçların peşinde / harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi / aynı yürek ferahlığı / aynı yorgun alışkanlık içindeydiler./ Ve onbeşlik şarapnelin çeliğinde / ince boyunlu çocuklar uyuyordu./ Ve ayın altında kağnılar / yürüyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru. " N.Hikmet. ...... BÜYÜK TAARRUZ -26 Ağustos 1922.... 9 EYLÜL 1922 KURTULUŞ...
KURTULUŞ SAVAŞI kazanılıp ; TÜRKİYE CUMHURİYETİ " ATEŞ SOFRASINDAN " geçilerek kuruluyor . KURULUŞ : 29 EKİM 1923 ...
G E L D İ K BUGÜNE ; BUGÜN CUMHURİYETİN 90.YILINI KUTLUYORUZ !
B A Ğ I M S I Z L I Ğ I MI Z I N DEĞERİNİ MAALESEF BİLEMEDİK !.. Ş E H İ T L E R İ M İ Z İ N kemiklerini sızlattık !..
" ........... / ŞEHİTLER / KUVAYI MİLLİYE ŞEHİTLERİ / SİZ TOPRAK ALTINDA DERİN UYKUDAYKEN DÜŞMANI ÇAĞIRDILAR / SATILDIK / UYANIN / BİZ TOPRAK ÜSTÜNDE DERİN UYKULARDAYIZ / KALKIP UYANDIRIN BİZİ / ŞEHİTLER / KUVAYI MİLLİYE ŞEHİTLERİ / MEZARDAN ÇIKMANI VAKTİDİR ... " - NAZIM HİKMET .
Öldürmekten daha kuvvetlidir " ÖLEBİLMEK " !..
VE buradan , daha da dikleşerek , dinmeden - dinlenmeden , dişe - diş dövüşe dövüşe yürümemiz gerekir ;
E M P E R Y A L İ Z M E ve İ Ş B İ R L İ K Ç İ L E R İ N E karşı !..
" ......... HAYIR PAŞALAR , HAYIR , HAYIR BEYEFENDİLER ' M A N D A ' YOK , YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM ... " diyerek
MUSTAFA KEMÂL , KURTULUŞ SAVAŞININ " İŞARET FİŞEĞİNİ " çakmıştır ...
TÜM YURDUMUZUN VE SARAYKÖY'ÜMÜZÜN " MİLLİ MÜCADELEYE " KATILIŞLARININ 94. , " ZAFERİN " 91. YILDÖNÜMÜNÜ , "CUMHURİYETİN" 90. YILINI TÜM İÇTENLİĞİMLE KUTLAR , ESENLİKLER DİLERİM !..
VATANIMIZIN KURTULUŞU İÇİN " ŞEHİT " DÜŞENLERİN , GAZİLERİN , EMEĞİ GEÇENLERİN ... AZİZ HATIRALARI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİR , HEPSİNİ RAHMETLE ANARIM !..
GERİSİ HAYAT ...